Nasıl izah etmeliyim bilmiyorum
Yokluğun her gece bir kilo gözyaşı, varlığın her dakika iç savaş.
Bazen seni o kadar çok arıyorum ki yanımda, çok kelimesi hiç kalıyor.
Tebessüm ile hüzün arasına sıkışmış körpe bir duyguydum ben.
İsmim senin dudağında asılı; her şey biraz çok geç'ti...
Ne zaman başını dizlerime koysan,içimde havai fişekler patlar, yüzümde Ege çiçekleri açardı.
Nasıl izah etmeliyim bilmiyorum;
Dört köşesi ocak ayında kalmış,pencereleri demirden parmaklıklarla sarılı,perdeleri sigara kokmuş odamda,sağ kolum üzerindeyken,gözlerini öperek bir huzur sabahına uyanmak istiyordum.Yanımda olduğunu hissetmek,beni kahraman yapıyordu.
İntihar eylemlerine süs,cinayetlere iyi niyetli katil,soluduğun havaya oksijen yapıyordu.
Nasıl izah etmeliyim bilmiyorum;
Seninle Londra sabahına Eskişehir'de uyanmak istiyordum.Ben bir şizofren değilim,dengesiz değilim,hayalperest değilim,sensiz adam değilim,çocuk değilim,insan değilim,BABA değilim.
Yokluğuna çırılçıplak soyundum.Üşüdüm,göz torbalarıma doldurdum seni.
Uyumadım.
Nasıl izah etmeliyim bilmiyorum;
Gel konuşmayalım,muhabbet etmeyelim,müebbet yiyelim karşılıklı.Kahkaha içelim.Ben bitirdikçe sen doldur bir kadeh daha gülücük.Kısma çatlamış duşüncelerini,serbest bırak tebessümlerini.Korkma!
Tuttuğumuz dilekler,hayaller,içimizde nokta olarak kalmasın.
Nasıl izah etmeliyim bilmiyorum;
Karanlıktan korkarım,geceden korkarım,gök uğultusundan korkarım,yalnızlıktan korkarım,sensizlik düşüncesinden korkarım.
Tek başıma dışarı çıkamam,film seyredemem,paket paket sigara içerim,arabesk dinler canımı çıkarırım.Kır zincirlerini,bırak batsın yüreğime kırdığın yerden.
Yani sevgilim;
Sen;öp kaderimden,
Ve devam et,de ki; ben geldim..
"Kendini kaybetmiş her ne varsa eskiye dönsün,
Sen bana,ben dünyaya..
Özlüyorum,Elhamdülillah."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder