Bakan Kurtulmus, Anadolu topraklarindan yurt disina kacirilan ve Kultur ve Turizm
Bakanliginin girisimleriyle Turkiye'ye getirilen Herakles Lahdi'nin Antalya Muzesi'ndeki ziyarete acilis torenine katildi.
Kurtulmus, burada yaptigi konusmada, Herakles Lahdi'nin Turkiye getirilmesi noktasinda emegi gecen herkese tesekkurlerini iletti. Turk basin camiasina da Herakles Lahdi ve Turkiye'den kacirilan diger tarihi eserlerin ait oldugu topraklara geri getirilmesi surecinde verdigi destekten dolayi tesekkur eden Kurtulmus, bu acilisinin cok onemli oldugunu bildirdi.
Kurtulmus, "Herakles, 1960'larda Perge'den, tarihi alandan bir sekilde kacirilarak yurt disina goturulmus, binlerce ve belki daha fazla sayidaki Turkiye topraklarindan kacirilmis olan eserlerden sadece birisi. Maalesef yillar icerisinde, sunu da diyebilirsiniz 'Bati'da sergilenen bu eserler nereden geldi.' Herhalde cok az bir kismi yasal yollardan gelmis. Onemli bir kismi ise yasa disi sekilde kacirilmistir." ifadesini kullandi.
- "Pesinde oldugumuz eserler var"
Bakan Kurtulmus, herhangi bir tarihi eseri bulundugu orijinal yerinden almanin ne sekilde olursa olsun asla hos gorulemeyecegini vurgulayarak, "Boyle baktiginiz zaman bugun Bati'da bircok muzede sergilenen o eserlerin aninda ilgili ulkesine, calindigi ya da alindigi yerlere geri gonderilmesi insanligin bir geregidir." degerlendirmesinde bulundu. Eserlerin iadesinin kolay olmadigina isaret eden Kurtulmus, sozlerini soyle surdurdu:
"Birlesmis Milletler'in, UNESCO'nun 1970'te imzalamis oldugu Kulturel Varliklarin Korunmasina Iliskin Anlasma cercevesinde cok yogun ugraslar sonucu gerceklesiyor. Tabiri caizse biz Turkiye olarak, Kultur ve Turizm Bakanligi olarak ilgili butun birimlerimizle yillardir bir hafiye gibi calisarak Turkiye'den kacirilan eserlerin pesinde kosuyoruz. Bugun itibariyla 15 ulkeden 57'ye yakin tespit edilmis eserle ilgili surecler, yazismalar devam ediyor.
Bunlarin icerisinde Louvre Muzesi'nde sergilenen eserler de dahil olmak uzere pesinde oldugumuz eserler var. Insallah bunlari da alacagiz, gayret ediyoruz."
Kurtulmus, Herakles Lahdi'nin 2011'de Isvicre'de bulundugunu, gorusmeler sonucu Turkiye tarafindan lahdin Perge'ye ait oldugunun saptandigini ve sonrasinda da iadenin gerceklestigini belirterek, bu konuda basta daha onceki Kultur ve Turizm bakanlari olmak uzere emegi gecen herkese ve Isvicreli yoneticilere tesekkurlerini iletti.
- "Dunyanin en zengin topraklari uzerinde oturuyoruz"
Kultur ve Turizm Bakani Numan Kurtulmus, Turkiye'nin engin bir kultur, tarih ve medeniyet hazinesi olan bir cografyada bulunduguna isaret ederek, "Dunyanin en zengin topraklari uzerinde oturuyoruz. Belki altinimiz, petrolumuz, dogal gazimiz, baska tabii zenginliklerimiz yok ama Allah'a cok sukur, her yerinden tarih, kultur fiskiran, Islam oncesi ve sonrasi medeniyetlere ait olan essiz eserlerin, dunya capinda eserlerin sahibiyiz. Bunlarin farkinda olacagiz, gun yuzune cikarmaya devam edecegiz. Insallah Turkiye'nin bu kulturel zenginligi Turkiye markasinin tanitilmasi noktasinda da bizim icin en buyuk gucu teskil edecek." dedi.Kurtulmus, ozellikle son yillarda Turkiye uzerinde birtakim algi operasyonlarinin olusturuldugunu vurgulayarak, bunlarin hicbirinin tesadufen olmadigini bildirdi.
Kurtulmus, su goruslere yer verdi:
"Bir karanlik odada yabanci dusmanligi, Islam karsitligi ve ozellikle bunlarin somuta indirgenmis sekli olarak Turkiye dusmanligi planli bir sekilde korukleniyor. Bir turizm, kultur ve tarih merkezi olan Antalya'miz da ozellikle gectigimiz yil bu algi operasyonlarindan maalesef olumsuz etkilenen illerden birisiydi. Bu alandaki gelismeler Turkiye'nin turizmine, Turkiye'nin marka degeri olarak guclenmesine maalesef olumsuz etkilerde bulunuyor. Simdi bizim uzerimize dusen turizmi ve kulturu birer yumusak guc unsuru olarak kullanarak Turkiye'nin engin kulturunun, tarihi yapisinin cok daha guzel bir sekilde dunyaya tanitilmasini saglamaktir.”
Hedeflerini buna gore hizlica belirleyip hareket ettiklerini aktaran Bakan Kurtulmus, Turkiye'de turizm ve kulturun birbirinden farkli ama birbiriyle iliskili iki alan oldugunu belirtti. Kurtulmus, bu iki alandan da Turkiye'nin zenginligini arttiracak sekilde istifade edilecegine degindi. Turizmi ve kulturu her alanda cesitlendirerek, guclendirerek yollarina devam edeceklerine isaret eden Kurtulmus, turizmde hem pazar hem de alan cesitlendirmesi yapacaklarini soyledi.
Kurtulmus, "Bu cercevede Uzak Asya'nin kapisini calmaya basladik. Cin, Hindistan, Japonya ve Guney Kore basta olmak uzere Uzak Dogu Asya'daki dostlarimizin Turkiye'yi daha fazla ziyaret etmelerini saglamak icin seferberlik ilan ettik.” ifadesini kullandi.
- "Negatif kampanyalara ragmen algi olumsuz etkilenmedi"
Avrupa'daki Turkiye dostlarinin artan negatif kampanyalara ragmen Turkiye algisinin olumsuz etkilenmedigini gormekten duydugu mutlulugu dile getiren Kurtulmus, su degerlendirmelerde bulundu:"Alman secimleri dolayisiyla Almanya'da Turkiye aleyhine neredeyse her gun bir cuval laf soyleniyor ama buna ragmen Alman turistlerin Turkiye'yi ziyaretten vazgecmedikleri deortadadir. Sadece bugune kadar Istanbul'a 680 bin Alman turist ziyarete gelmistir. Dolayisiyla bu olumsuz algilarin suratle giderilmeye calisildigini goruyoruz. Sadece Antalya icin soylemek gerekirse simdiye kadar 8 milyon 300 bin civarinda turist geldi. Rakamlar boyle giderse bu yil 10 milyonu asacagiz insallah. Turkiye'de de 30 milyonu asacagiz ve boylece turizmde yeniden derlenip toparlanmayi saglamis olacagiz. Hedefimiz 50 milyon turist 50 milyar turizm geliridir."
Bu hedef dogrultusunda dogal zenginlikler kadar kulturel zenginliklerin de onemli oldugunu belirten Kurtulmus, Anadolu topraklarinin dunyanin en eski yerlesim yerleri olduguna dikkati cekti. Kurtulmus, Antalya'dan Izmir'e kadar olan bolgenin, Dogu ve Guneydogu Anadolu'nun bir acik hava muzesi gibi oldugunu belirterek, Gobeklitepe'nin bulunmasinin da dunya tarihini degistirecek kadar onemli bir adim oldugunu aktardi.
Kurtulmus, sadece ekonomik olarak degil ayni zamanda tarihi, kulturel ve medeniyet degerleri bakimindan da guclu olan bir Turkiye'yi saglamak icin Bakanlik olarak calismalari stratejik bir yaklasimla surdurduklerini ifade etti. Bakan Kurtulmus, Antalya'da kurulacak yeni muzenin guzel ve genis bir alanda insa edilmesi icin de calismalari surdureceklerini bildirdi.
Kurtulmus, "Turkiye, her alanda zor bir donemden geciyor. Buyuk ulkelerin buyuk sIkintilari, zorluklari olur. Yuksek daglarin dumani, kari cok olur. 'Niye bizim daglarda, bizim buralarda cok fazla sis, duman var' diye sakin uzulmeyin. Bu kadar derin tarihiniz, kulturunuz, guclu bir medeniyetiniz olursa basinizin sIkintidan kurtulmamasi da o kadar dogaldir.” dedi.
Turkiye topraklarinda 500, 700 yillik koylerin bulunduguna dikkati ceken Kurtulmus, sunlari ifade etti:
"Dunyanin simdi maddi olarak cok zengin ulkelerine gidin, isim verdirmeyin, kultur ve sanatta cok gelismis ulkelerin bir kismina gidin 500, 600, 700 senelik koyleri yoktur. Birakin 10 bin yil, 5 bin yil oncesine giden tarihi hazineleri, birkac yuz sene oncesine giden tarihi varliklari yoktur. Onun icin stratejik onem bakimindan herkesin gozunu diktigi yer Anadolu topraklari, Turkiye ise tarihi ve kulturel zenginligi bakimindan herkesin gipta ile izledigi ulke de Turkiye'dir.”
Bakan Kurtulmus, konusmasinin sonunda henuz gun yuzune cikmamis butun eserleri de cikarma temennisinde bulunarak, "Herakles Lahdi, Turkiye'ye Anadolu topraklarina, ait oldugu yere hayirli ugurlu olsun." dedi.
Konusmalarin ardindan Bakan Kurtulmus ve beraberindekiler Herakles Lahdi'ni ziyarete acti.
Torene, Bakan Kurtulmus'un esi Sevgi Kurtulmus ile Antalya Valisi Munir Karaloglu, Antalya Belediye Baskani Menderes Turel ve cok sayida davetli katildi.
- Bu yil iadesi saglanan 41'nci eser
Roma donemine ait 2,35 santimetre uzunlugunda, 112 santimetre genisliginde ve 3 ton agirliginda olan Herakles Lahdi'ne 2010 yilinda Cenevre serbest limaninda, Isvicreli yetkililerin envanter kontrolu sirasinda el konulmustu.Cenevre Bassavciligi ve Antalya Cumhuriyet Bassavciliginca yurutulen ortak calisma sonucu Herakles Lahdi'nin,Antalya'nin Aksu ilcesi sinirlari icerisinde yer alan Perge Antik Kenti nekropolunde, 1960'li yillarda yapilan kacak kazilar sirasinda bulundugu ve yurt disina cikarildigi saptanmisti.
Bu gelismelerin ardindan Cenevre Bassavciligi, 2015'te lahdin iadesine karar verirken, karsi taraf konuyu ust mahkemeye tasiyarak iade kararina itiraz etmis ancak sonrasinda temyiz basvurusunun geri cekilmesiyle lahdin Turkiye'ye iadesi kesinlesmisti. Bu surecte Isvicre yetkilileri ile yapilan anlasma kapsaminda Herakles lahdi, Cenevre Universitesinde de 3 ay sureyle sergilenmisti. Milattan sonra 2'nci yuzyil Roma Donemine ait olan ve arkeoloji literaturunde "Torre Nove" olarak adlandirilan tipte "Kucuk Asya Lahit" grubuna giren Herakles Lahdi'nin uzerinde Herakles'in 12 gorevi tasvir ediliyor.
Herakles, mitolojide insanin dogaya karsi yenilmez olusunu, kuvvet ve dayanikliligi simgelerken, doneminin inanisina gore, lahidin sahibi, olumunden sonra lahitte islenen Herakles'in 12 gorevi cercevesinde tanrilara yakinlasmayi amacliyordu.
Bakanlik'tan edinilen bilgiye gore, son yillarda iadesi saglanan en onemli eserlerden biri olan Herakles Lahdi ile beraber 2017'de iadesi saglanan eser sayisi 41'e, 2003'ten itibaren ise 4 bin 311'e ulasti.
Kaynak:Mynet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder